Sistemik Aile Terapisi

Sistemik aile terapisi, 1950’lerde İngiliz antropolog Gregory Bateson tarafından geliştirilmiştir. Temelinde ailedeki ilişki örüntüsünün döngüsel olduğu ve bireyin bu döngüsel ilişkiyle beraber ele alınması gerektiği üzerinde durulmaktadır. Çünkü bireyin yakın ilişkide olduğu çevresinin onun üzerinde etkili olacağı kabul edilir. Bireyin etkileşim içinde olduğu aile, bir sistem olarak görülür. Bu nedenle sistemik aile terapisi öncelikle aile içi dinamiklere odaklanır. Problemi bireyin problemi olarak değil, ailenin problemi olarak ele alır. Bireyin potansiyeline inandığı için insancıl terapilerle ortak değerler taşır. Danışanın potansiyelini ve güçlü yönlerini ortaya çıkarmaya çalışır.

Bu psikoterapi yönteminde başkalarının acı çekmesine neden olan aile bireylerinin veya çiftin belirtileri belirlenir. Akademik zorluklar, intihar girişimi, yeme bozukluğu, içe kapanma, suçluluk… Bir çocuğun yaşadığı zorluklar, kişisel bir problemi ifade etmekten ziyade genellikle ebeveyn ve kardeş ilişkilerinin işlevsizliğinin bir göstergesidir. Terapi, bu bilinçdışı belirtinin ne anlama geldiğini anlamaya çalışır. Bu nedenle güven ortamı önemlidir. Bu terapi, çoğunlukla sistemin sözel ve duygusal etkileşim şifrelerinin çözülmesi, rol yapma ve iletişim çalışmaları üzerinde durur. Amaç, dile getirilmeyenleri, yanlış inançları, değişim korkularını fark etmek ve bireye gruptaki faaliyet kapasitesini yeniden kazandırabilmektir.
Tehlikedeyseniz, acil yardıma ihtiyacınız varsa veya size veya başkalarına zarar verebilecek eylemleri düşünüyorsanız, bu siteyi kullanmamalısınız.
Acil servisler için 155 veya 112'yi aramalısınız.