Ergen Terapisi

İnsanların gelişim dönemlerinin tamamı önemli ve birbirini takip eder şekilde ilerlemektedir. Bu takip eden süreçte, her gelişim dönemi bir sonraki gelişim dönemine hazırlar. Ergenlik dönemi de bu dönemler arasında farklı bir yere sahiptir. Çünkü bu dönemi kapsayan yaş aralığı çocukluk ve yetişkinlik arasında yer alan oldukça uzun bir dönemdir. Yani bu dönemdeki bireyler çocukluktan yetişkinliğe geçiş için ciddi bir gelişme ve öğrenme sürecindedirler. Dönem içerisinde ergenin tüm gelişim alanlarında -Fiziksel, Duygusal, Sosyal, Zihinsel- oldukça hızlı değişimler yaşanır.
Terapiler|Ergen Terapisi

Ergenlik ve Ergen Terapisi

İnsanların gelişim dönemlerinin tamamı önemli ve birbirini takip eder şekilde ilerlemektedir. Bu takip eden süreçte, her gelişim dönemi bir sonraki gelişim dönemine hazırlar. Ergenlik dönemi de bu dönemler arasında farklı bir yere sahiptir. Çünkü bu dönemi kapsayan yaş aralığı çocukluk ve yetişkinlik arasında yer alan oldukça uzun bir dönemdir. Yani bu dönemdeki bireyler çocukluktan yetişkinliğe geçiş için ciddi bir gelişme ve öğrenme sürecindedirler. Dönem içerisinde ergenin tüm gelişim alanlarında -Fiziksel, Duygusal, Sosyal, Zihinsel- oldukça hızlı değişimler yaşanır.

Bireyi yetişkinliğe hazırlayan ergenlik dönemi tam da bu sebeple bireye destek süreçlerinin en çok gerektiği dönemlerden biri olarak karşımıza çıkar. Ergenin desteğe ihtiyaç olduğu kadar onun yakın çevresinin de bu destek sürecine katılması önem arz etmektedir.
Ergenlere yönelik yürütülen terapi süreçlerinde gerçekleşen değişime uyum sağlamada ergeni güçlendirmek ve ebeveynleri desteklemek hedeflenmektedir.

Hangi Durumlarda Ergen Terapisi

Ergenlerin bu dönem içerisinde daha önce gerçekleştirmedikleri birçok davranışı yapıyor olmaları normal karşılanabilir. Bu geçiş dönemi birçok ikilem ve zorluk barındırır. Beyindeki gelişim henüz yeterince gerçekleşmediği için karar verme süreçlerinde yeterli beceriyi gösterememektedirler. Bununla beraber duygusal iniş ve çıkışların çokça yaşandığı depresif ruh halinin görüldüğü bir dönemdir.

Fiziksel değişimlerin, takıntıların ve aşırı düzeyde stres yaşantılarının olduğu bu dönemde birçok davranışı doğal karşılamanın yanında ebeveynlerin çok iyi birer gözlemci olmaları gerekmektedir. Bahsettiğimiz ya da burada değinmediğimiz birçok davranış değişikliğinin yanında ergenin günlük hayatını sürdürmekte zorlandığı anlar olup olmadığı konusunda etkili bir gözlem yapılmalıdır. Günlük yaşantısını zorlayan durumlar gözlemlenmeye başlandığında konuşmak ve dinlemenin yanı sıra uzman desteği alınmaya başlanabilir.

Ergenlik döneminde sıkça karşılaşılan zorluklar


  • Arkadaşlık İlişkileri
  • Özgüven Problemleri
  • Sosyal Kaygı
  • Ders Çalışma Alışkanlıkları ve Başarı
  • Dikkat ve Konsantrasyon Sorunları
  • Öğrenme Problemleri
  • Sınav Kaygısı ile Baş Etme
  • Stres, Kaygı ve İçe Dönük Davranışlar
  • Takıntılı Düşünceler ve OKB
  • Uyku Problemleri
  • Beslenme ve Yeme Bozuklukları
  • Okul Başarısı
  • Motivasyon Sorunları
  • Ebeveyn-Ergen Çatışmaları
  • Duygu Kontrol Problemleri
  • Öfke Problemi
  • Akran Zorbalığı ve Zorbalıkla Başetme
  • Panik Bozukluk

Ergen-Ebeveyn İlişkileri

Ergenlik dönemi ebeveyn ve ergen arasındaki iletişimin oldukça azaldığı bir dönemdir. İçe kapanma ve yalnız kalma eğiliminde olan birey bu dönemde daha fazla akranları ile vakit geçirmek ya da tek başına kalmayı tercih etmektedir. Ergenlik döneminde çok karşılaşılan bu özellik her kişiye göre farklılıklar gösterse de döneme damgasını vuran özeliklerden biridir. Ebeveyn-genç arasındaki en büyük çatışmaların da kaynağı bu içe dönme davranışlarıdır. İletişimin oldukça azaldığı ve çatışmaların arttığı bu dönemde ergenlik öncesi kurulan ilişkinin ne kadar güçlü olduğuna bağlı olarak olumsuz etkiler daha az/çok görülebilir. Yani bu dönemde sorunlar yaşamak kaçınılmaz olsa da önemli olan konuşulabilir bir düzlemde tutmaya çalışmaktadır. Karşılıklı olarak iletişime açık olmak, ergen kendi kendine kalmak istediğinde ona saygı duymak önemlidir. Özel alan ve mahremiyete saygı bu dönemde giderek daha önem kazanmaktadır.


Çocuğun ergenliğe girdiğini nasıl anlarız?
Ergenliğe geçiş ile beraber fiziksel değişimler hızla başlar. Özellikle hormon salgılarının artması ile beraber vücutta daha önce gözlenmemiş bazı belirtiler ortaya çıkar.

Fiziksel değişimlerin yanı sıra davranışlarda değişimler de hızla gerçekleşir. Duygusal iniş-çıkışlar, öfke kontrolünün azalması, tahammülsüzlük ve egosantrizm(benmerkezcilik) kendini göstermeye başlar. Bu gibi sosyal-duygusal değişimler de ilişkileri etkiler. Ebeveyn ve akranlarla ilişki tüm bu değişimden etkilenir. Daha fazla yalnız kalma isteği olmanın yanında mahremiyet önem kazanır. Ebeveynlerin çocuklardaki hızlı değişimi takip etmeleri 10-11 yaşları itibariyle bu gibi değişimler olabileceğini ve normal olduğunu kabul etmeleri gerekmektedir.


Ergenlik hangi yaşlar arasında gerçekleşir?
Her çocuk için kesin bir yaş-ay verilememekle birlikte, ergenlik kızlarda 10-11, erkeklerde ise 11-12 yaşlarında başlar. Son dönemlerde çocukların birçok değişken sebebiyle erken ergenlik dönemleri yaşadığına dair veriler bulunmaktadır. Bu gibi değişim normal karşılanabilmekle beraber 8-9 yaşlarından önce belirmemesi beklenmektedir. Bunun yanında 13-14 yaşlarına kadar da ergenlik belirtilerinin görülmesi beklenmektedir. Eğer bu yaş aralıklarında ergenlik belirtileri gözlenmiyorsa ya da erken başlamışsa nedenlerinin anlaşılması için uzman görüşü alınması önerilmektedir.


Çocuklar/gençler farklı zamanlarda mı ergenliği yaşar?
Ergenliğe giriş yaşı ve süresi bağımsız birçok değişkene bağlıdır. Cinsiyet, iklim koşulları, ailesel özellikler, kalıtım, beslenme durumu, çevresel uyaranlar gibi birçok değişken ergenlik sürecinin belirleyicisi olabilir. Kızlar ergenliğe erkeklere oranla yaklaşık 2 yıl kadar önce girerler. Haliyle ergenliğe bağlı büyüme atakları ve sosyal-duygusal değişimler de daha erken gözlemlenebilir. Bu durumdan yola çıkarak kızlar erkeklere oranla yaklaşık 2 yıl kadar önce ergenlik dönemlerini tamamlar.


Ergenler konuşmak istemediğinde, yalnız kalmak istediğinde ne yapmak gerekir?
Ergenliğin çocukluktan yetişkinliğe geçiş, bir hazırlık süreci olduğunu belirtmiştik. Yetişkinlikte beklenen birçok özellik bu dönemde şekillenir. Örneğin yaratıcı olabilmek için yalnız kalmak, düşünmek, okumak ve yazmak çok önemlidir. Bu gibi birçok özeliğin gelişebilmesi için ergenin bireyselleşme ve özerkleşme çabaları görülmeli ve desteklenmelidir. Fakat bu süreçte özellikle duygusal destek mekanizmalarını da hiçbir zaman bırakmadan, ergenin her zaman “anlatabilirim” iznini hissetmesi gerekmektedir.

Özerkleşme tam bir duygusal bağımsızlaşma değil, destek ihtiyacı duyduğunda, paylaşma isteği olduğunda birlikte olabilmektir. Duygusal paylaşımın karşılıklı olması da bu paylaşım sürecini daha samimi ve gerçekçi kılar. Yani ebeveynler de hissettikleri duyguları paylaşmalı ve ergen çocuklarından duygusal destek talep edebilmelidir.


Kurallar ve sınırlar olmalı mı?
Ergenin gelişim sürecine destek olmak ve ilişkinizin iyi olmasını sağlamak için kural ve sınırların olması gerekmektedir. Özerkleşen ergenin tamamen bir serbestlikten ziyade bir yapılandırmaya ihtiyacı vardır. Bu yapılandırmanın en önemli özelliği de sınırların beraber belirlenmesidir. Bunu yaparken ev halkının tamamının fikirlerini söylemesi ve kural ve sınırların herkesin katılımıyla belirlenmesi gerekmektedir.

Aynı zamanda bu kurallar ve sınırlar sadece ergen için değil ev halkının tamamı için geçerli olmalıdır. Özellik arz eden durumlar önceden belirtilerek ne gibi esnemeler olabileceği karara bağlanmalıdır. Fakat bazı kurallar vardır ki güvenlik ve sağlık ile ilgilidir. Yüksek risk barındırdığı için de tartışmaya açık bir konumda değildir. Eğer ebeveyn ve ergen arasında demokratik bir ilişki kurulmuşsa bu gibi güvenlik ve sağlık ile ilgili kurallar da rahatlıkla anlatılabilir.

Ergen Psikoloğu sadece soruna değil gelişime de destek olur

Ergenlik bir gelişim dönemidir. Erken çocukluk döneminde çocuğu olan bir aile çocuğu ile büyür ve çocukluk dönemi ailesi olur daha sonra, çocukluk döneminde çocuğu olan bir aile bir ergen ailesine evrilir. Bu dönüşümü yakalamak ve her dönem için hazırlık yapmak anne babaların en önemli görevlerindendir. Aksi durumda yani "çocuğunun büyümesine rağmen ilişkilerini dönüştürmeyen yeni yaşın gerekliliklerini karşılamayan" ailenin çocuğu ile çatışmalar yaşaması doğal bir sonuçtur.

Ergenlerle çalışan psikolog aile görüşmelerinde ailenin daha iyi bir iletişim geliştirmesi için çaba gösterir ve aileye psikoeğitim verebilir. Ergenle terapi sadece ergen psikoloğu ve ergenle devam eden bir süreç değil aynı zamanda ailenin de dahil edildiği bir çalışmadır. Fakat bu görüşmeler terapinin ve ergenin psikoloğuna verdiği bilgilerin ailelere anlatıldığı bir seans gibi düşünülmemelidir.


Ergen psikoloğuna sormanız gereken sorular, ergenin ihtiyaçlarına uygun bir terapisti seçmek ve terapi sürecini anlamak için önemlidir. İşte ergen psikoloğuna sormanız gereken 20 soru:

  1. Hangi akademik lisans ve kuramsal sertifikalara sahipsiniz?
  2. Ergenlerle çalışma konusundaki deneyiminiz nedir?
  3. Hangi yaş gruplarına odaklanıyorsunuz?
  4. Ergenlerle çalışma yöntemleriniz nelerdir?
  5. İlk görüşme süreci nasıl işler?
  6. Ergen Terapisi sürecini nasıl yönlendireceksiniz?
  7. İlerleme ve sonuçları nasıl değerlendireceğiz?
  8. Ergen Terapisinin ne kadar sürmesini beklemeliyiz?
  9. Terapi oturumlarının ücretleri ve sigorta kabul edilip edilmediği hakkında bilgi verebilir misiniz?
  10. Gizlilik ve etik kurallara nasıl uyuyorsunuz?
  11. Terapilerdeki iletişim şekli ve psikoterapilerin sıklığı hakkında bilgi verebilir misiniz?
  12. Ergenimizle nasıl iletişim kuracağınızı açıklayabilir misiniz?
  13. Ergenimizin özel ihtiyaçlarını ergen psikoloğu olarak nasıl ele alacaksınız?
  14. Terapi sürecinde ailemizle nasıl iş birliği yapılacak?
  15. Sizi istediğimiz zaman arayarak iletişim kurabilecek miyiz?
  16. Ergen Terapisti ile ergenimiz arasındaki ilişki nasıl işleyecek?
  17. Kriz durumlarına nasıl yaklaşacaksınız?
  18. Ofisiniz nerede ve ne zamanlar açık?
  19. Ergenlerle çalışma yaklaşımını ve yöntemlerini açıklayabilir misiniz?


Bu sorular, ergen psikoloğunun yaklaşımını, deneyimini ve terapi sürecini daha iyi anlamanıza yardımcı olacaktır. Evet haklısınız 20. Madde yok, hiçbir şey mükemmel değildir zaten. Bizde öyleyiz, çocuğunuzda öyle, sizde 19 madde yeterli gibi.

Terapistinizin yanıtları, ergenin duygusal ve psikolojik sağlığına daha iyi katkı sağlayabilir ve terapi sürecini daha verimli bir şekilde yönlendirmenize yardımcı olabilir.


Sıkça Sorulan Sorular
İlgili Uzman Yazılarımız
Yazar |
İlknur Çelik
Aşırı düşünme (Overthinking) nedir, neden olur, belirtileri nelerdir, nasıl durdurabilirsiniz....
Yazar |
Psikoterapi Atölyesi Diyor Ki
Ebeveynlerin boşanması tüm aile için zorlayıcı olabilir. Özellikle hayatlarının altüst oluşuyla uğraşmak ve günlük yaşamlarının yeni gerçekliğine alışmak zorunda olan çocuklar...
Yazar |
İlknur Çelik
Sanal Kumar Bağımlılığı, günümüzde teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte yaygın bir sorun hâline gelmiştir. İnsanlar artık bilgisayarlar, akıllı telefonlar ve tabletler aracılığıyla kolay bir şekilde erişebilecekleri çeşitli kumar oyunlarıyla vakitlerini öldürmektedir.
Yardım bir telefon uzaklığında
Hak ettiğiniz hayata geri dönmenizi önemsiyor ve yardım etmek istiyoruz.
Tehlikedeyseniz, acil yardıma ihtiyacınız varsa veya size veya başkalarına zarar verebilecek eylemleri düşünüyorsanız, bu siteyi kullanmamalısınız.
Acil servisler için 155 veya 112'yi aramalısınız.