Kıskançlık, bireylerin doğasında bulunan ve normal karşılanan bir duygudur. Ancak bu duygu uçlarda yaşandığında ve bireylerin ilişkilerini ve hayatlarını etkilemeye başladığında büyük bir sorun haline gelmeye başlamaktadır.
Kıskançlık, bireylerin terk edilme ve beğenilmeme korkusu ile yoğun hissettiği bir duygudur. Bir ilişkinin içerisinde partnerini sürekli olarak kıskanan birey, birlikte olduğu kişiyi kendisinden daha üstün yeteneklere sahip kişilere kaptıracaklarını düşünerek kendilerini tehdit edilmiş hissederler. Bu durum birlikte oldukları kişilere öfke duymalarına yol açabilir.
Kıskançlık duygusunu yoğun hisseden kişiler, partnerlerini sürekli kontrol altında tutmak, ne yaptıklarını her zaman bilmek isterler. Bu durum ilişkilere ciddi derecede zarar verebilmektedir. İlişkilerin zarar görmesinde ve bitmesinde en büyük etkenlerden bir tanesi kıskaçlık krizleridir.
Kıskançlığın Nedenleri Nelerdir?
Kıskançlık, bir çok sebebe bağlı olarak ortaya çıkabilir bunlar;
- Kıskançlık duygusunu hisseden kişinin düşün özgüvene sahip olması
- Bireylerin partnerlerine güvenmemesi
- Bireylerin partnerleri üzerinde yalnızca kendilerinin söz sahibi olma isteği
- Çiftlerin birbirine sağlık olmayan bir bağlanma biçimiyle bağlanması
- Bireylerin partnerlerinin daha üst özelliklere sahip olduğunu düşünmesi ve kendisini küçük görmesi
- Bireylerin duygu durumlarındaki ani değişimler ve duygularını uç noktalarda yaşaması
Kıskançlık Krizlerini Önlemek İçin Neler Yapılabilir?
- Özgüvenini yükseltmek kıskançlık krizlerini önlemek için en temek adımdır. Kendisinin yeterli olduğunu bilen, kendisini sevilmeye ve değer görmeye layık bulan ve değerinin farkında olan bireyler, kıskançlık krizi gibi durumları yaşamazlar. Özgüveninizi geliştirecek yöntemler bulmaya çalışın. İyi olduğunuz konularda aktiviteler yapmak, bu konular üzerine yönelmek ve başardığınızı görmek daha özgüvenli hissetmenizi sağlayacaktır.
- Kıskanmanıza sebep olan durumlardan uzak durmaya çalışın. Örneğin gittiğiniz bir mekanda sürekli olarak partnerinizi kıskanıyorsanız hissediyorsanız, bir süre oraya gitmeyin.
- Kendinizde olan iyi ve pozitif özelliklerin farkına varın ve bu özellikleri daha da geliştirmeyi hedefleyin. Herkes aynı derecede iyi özelliklere sahip olmak zorunda değildir, her bireyin iyi olduğu bir alan veya özellik vardır. Sizin kötü olduğunuz bir alanda başkalarının iyi olması sizi kıskançlığa sürüklememelidir. Sizde iyi olan bir özellikle başka insanların iyi olmadığı bir konu olabilir.
- Kıskandığınız konuları partnerinize anlatın. Bu konularda ortak bir noktada buluşmaya çalışın. Öfkeli, yıkıcı bir konuşma tarzıyla, partnerinizi suçlayıcı kelimeler kullanmak sorunun çözülmesinden ziyade olduğundan daha da büyük bir sorun hale gelmesine sebep olacaktır.
Kıskançlığın Aşırı Hali: Patolojik Kıskançlık
Kıskançlık, uç noktalarda yaşandığında, saplantılı fikirlere ve buna bağlı hareketlere sebep olduğunda ve tedavi edilmesi gerek bir durum haline geldiğinde bu duruma “patolojik kıskançlık” adı verilmektedir. Bir kişi de Patolojik Kıskançlık rahatsızlığının olduğunun belirtileri ise şöyledir;
- Bireylerin partnerini çevredeki herkesten kıskanması
- Saplantılı fikirler geliştirme, kafada kurma( Örneğin; partnerin kendisini aldattığına dair değişik senaryolar kurma)
- Küçük bir olaya bile yüksek tepkiler verme
- Şiddete meyilli olma
- Partnerin hayatına sıklıkla müdahale etmeye çalışma
Patolojik kıskançlığa sahip kişilerin mutlaka bir
uzmandan yardım almaları gerekmektedir.